Yalan ve Yalan..!

Ali Can 25.07.2022 07:30:00
Allah Ahzap suresi 70.ayette şöyle buyuruyor. “Ey iman edenler Allah'a saygı gosterin.ve konuştuğunuzda doğru söyleyin".

 "MÜ’min özrü olmadan yalan söylerse; Yetmiş bin Melek O'na lanet eder, Kalbinden arşa ulaşan kötü bir koku yayılır."(Hz. Muhammed sav)

 “Benim ağzımdan yalan uydurmak, başka bir kişinin ağzından yalan uydurmaya benzemez. O halde, benim ağzımdan yalan uyduran cehennemdeki yerine hazırlansın.”(Hz. Muhammed sav)

 Buna rağmen; Din adamları için en karlı meslek Yalan uydurmak olmuştur, Çünkü yalanın sermayesi yoktur, Müşterisi de cahildir.!

Dünyanın tüm felsefi ve İnanç sistemlerinde yalan yerilmesine rağmen hiçbiri nihai darbeyi vuramamıştır. Sadece öğretiler üzerinden Rezaleti ifade edilmiştir.

 “Senin doğru söylediğine inanan bir adama yalan söylemen en büyük hainliktir.”(Hz. Muhammed sav)

Yalan, doğru olmadığı bilindiği halde, Niyetle söylenmiş yanlış sözdür. Her yanlış söz yalan değildir. 

Yalan: hata ve yanlış sözden ayrı, KANDIRMA içeren bir eylemdir. Karşıdakini kandırmak amaçlı söylenmiş yanlış ifadedir.  Aldatmak ve kandırmak ile yakın anlamdadır. Yanlış ve hatadan ayrı olduğunu söylesek de, bunların yerine de kullanılagelmiştir. 

 Kesin bir anlama sahip değildir. Kendi içinde birçok anlam barındırır. O kadar geniş bir alanı var ki Çağdaş insan zorunlu olarak yalanı kategorize etmek zorunda kaldı. Yalan diye kast edilen bazı anlamlar:

 Kötü niyet, büyük yalan, Blöf, Saçmalık, Ekonomik yalan, Bağlamsal yalan, abartı, Fabrikasyon, yarım gerçek, dürüst yalan, ihmal, Minimizasyon(indirgeme), yanıltma, patolojik yalan, yalan yemin, Kibar yalan, sinsi sözcükler, beyaz yalan, Ayrıca Kurumsal yalanlar da; Tarih yalanları, İmparator yalanları Çağdaş Politik yalanlar, Savaş Yalanları, Çağdaş ABD ve İngiliz ve Siyonizm’in modern devlet yalanları sayılabilir. vs. Liste uzar gider.

 Nitekim ABD, İngiliz, Siyonizm yalanları ve Siyaset felsefesini kısmen bilen biri olarak diyorum ki, Bir iki istisna dışında hassaten her ülkenin siyasal kaderleri boyunca geliştirilen ve oluşturulan devlet yalanları için bağımsız bir araştırmanın yapılması halinde dünya yıllarca bu şok Devlet yalanların etkisiyle sarsılacaktır. 

Buna göre yalan öncelikle Allah'a saygısızlıktır.

İmam Caferi-i Sadik (r.a) biri Şöyle der. Bizi dünya ve ahiret hayrına ulaştıracak kısa bir öğüt veririmsin.
İmam şöyle der. “Yalan konuşma" 

Bazı rivayetlerde şöyle geçiyor. Mü'min şu, şu günahı işleyebil mi evet denilmiş. Mü'min yalancı olabilir mi denmiş cevap "Hayır, Hayır" olmuş.

 Buna göre Enformasyondan, Siyasete, Ekonomiye, Adalet sistemine, Ticaret ve Hayatin bütününe günümüzde yalanın hakimiyetini düşünün. Tablo korkunç. Çıkacaktır. Yalan ‘in hakimiyeti tartışmasız ortaya çıkacak. İşte halimiz bu, kale gerek yok.

Ne hazindir ki; Bütün İlahi dinlerde yalan yasaklanmasına  ve beşeri ideolojilerde bile çirkinliği tescil edilmesine rağmen Günümüz dünyasında yalan Kurumsal ünitelerde sanat olarak icra ediliyor, Nerde derseniz ?En çok siyaset arenasında, daha sonra Medya, sonraki aşama Ticaret, Hukuk vs.(Samimi ve dürüst olanlarını tenzih ederiz) Avukatlar çantalı yalancılar ve Hırsızlar olarak ve diğer çağdaş devlet ünitelerinde insanlar utanmadan hırsızlıkları örtme şemsiyesi olarak alenen doğal afet aracı olarak kullanıyorlar.

Dünya Yalan değil, Yalancıların istilasına uğramış. Aşağıdaki hikaye de de hikmet izah edilmiştir. İdrak edilmek ümidiyle;

Behlül Dânâ bir gün yolda giderken kendini kovalayan müfrezelerden kaçan Abdulrezak ile karşılaşır.

Abdulrezak ;
- Aman Behlül bana yardım et kaçmam lazım !.
Behlül sırtında taşıdığı boş çuvalı açar ve "gir içine" der. Abdülrezak içine girince vurur sırtına çuvalı, yoluna devam eder.
Biraz sonra Abdulrezakı takip eden bir müfreze ile karşılaşır. Sorarlar :
- Behlül , Abdulrezakı gördün mü ?
- Gördüm sırtımda der. 
Ama onlar bu cevaba güler ve giderler
Biraz sonra bir müfreze daha..
- Behlül, Abdulrezakı gördün mü ?
Cevabı aynıdır.
- Gördüm sırtımda.
Olay üçüncü kez tekrar eder.
Emniyetli bir yere gelince Behlül torbayı açar ve Abdulrezak'ı indirir.

Abdulrezzak :
- Aman Behlül ne yaptın ? Hem beni kurtarmaya söz verdin, hem de gammazladın...
Behlül gülümseyerek cevap verir :

- Merak etme ONLAR DOĞRUYA İNANMAZLAR.

Geçmiş Geleceğe suyun, suya benzerliğinden daha çok benzer.(İbn-i Haldun) 

Kur’an’ın 4/3 ünün geçmiş kavimlerden bahs etmesinin hikmetini de anladık mı?

 Eski/Yeni Medeniyetlerin yaşam kuralları birbirine benzerdir. Ancak; sadece araçlar farklıdır. Araçların farklılığı amaçlar için sadece zaman farkıdır.
“ Az yalan söylenmez; yalan söyleyen her yalanı söyler.”(Victor Hugo)

“ Bir insan, hiçbir durumda yalan söylemek özgürlüğüne sahip değildir.(Thomas Carlyle)

Bir yalan ne kadar hızlı olursa olsun, hakikat onu yetişip geçer.(Kenya Özdeyişi)

Eşyanın ve hadiselerin kendileriyle uğraşınız, çünkü onlar yalan söylemesini bilmezler.(Francis Bacon)

Gerçek ayakkabılarını giymeden, yalan dünyayı üç kez dolaşır.(Mark Twain)

 Dünyada, dürüstçe söylenen gerçeklerin büyük çoğunluğunu çocuklara borçluyuz." (Oliver Wendell Holmes)

 11 Eylül saldırısını kim hazırladı? Neden hazırladı? Arkasında hangi gizli eller vardı? Bu sorular henüz aydınlanmadı ama olayların arkasında, Amerikan derin devletinin varlığı halen konuşuluyor.

Büyük şeytan ABD’nin Trompeti 800 günlük iktidarında 9.463 ispatlı yalan söylemiş, Ortalama günlük 15 yalan rekoru kırmış rekorlar kitabına favori adaydır.ve bu ülkede yalan söylemeyen siyasetçiye aptal diyorlarmış.

 Oysa siyaset ince iştir, Doğrularla İncelmeyi beceremeyenler bu sanata talip olursa sadece kalın yalanlarla göbeklerini şişirirler.

Yalanlarla Uzay mekiğini düşüren Gavs’lar bir türlü bir Amerikan insansız hava aracını düşürmeye muktedir olamadılar.

Eski Başkan Bush'un kitabı yeni çıktı. Bush, "Saddam'ın elinde kitle imha silahları var" şeklinde verilen ve aslı astarı olmayan gizli raporlara dayanılarak Irak'ı işgal ettiğini itiraf etmedi mi? Son sızdırılan belgelerin de bir hedefi olduğu ortada. Bu belgeler üzerinden, derin Amerikan'ın (CIA ve MOSSAD ortaklığında) yeni oyunları devreye sokuldu.”

Amerikan silah sanayi aç gözle bazı ülkelere bakıyor. Belgeler açıkça gösterdi, "İran" potada. Küresel kapsamda Ortadoğu’daki Suriye, Libya, Yemen, de , Şii-Sünni  ayrışması yaratılarak, Suudilerin Vehabi, Din ve mezhep kuvveti kullanılarak Özgürlük, ve barış adına Ateizmin üst versiyonu demokrasi adına Ortadoğu coğrafyasının işgal ve yıkım için Devlet yalanlarını kurumsal bazda ürettiler. Tüm bunları Bilişimin gücünü kullanarak büyük kitleleri inandırdılar 

 Oysa Yıkımı tamamen Küfrü ve şeytanlığı çok bariz olan bu Tağutların bu cürümlerine Yüce Allah’ın “Ey iman edenler! Eğer bir fasık size bir haber getirirse onun aslını araştırın. Yoksa bilmeden bir kavme sataşırsınız da yaptığınıza pişman olursunuz.”Hucurat/6) ilahi emrine rağmen İnananların çoğunu da bu yalanlara inandırdılar.

 Massachusetts Üniversitesi’ndeki bir araştırmaya göre insanların %60’ı her  10 dakikada bir yalan söylüyor.
Devletlerin iç ve dış siyasette söylediği her iki cümleden biri yalandır.

Yalan doğanın her yerinde vardır. Hayvanlar sürekli yalan söyler. Vahşi yaşam birbirini kandırmak üzerine kuruludur. Gorillerin işaret dili ile yalan söylediği de görülmüştür. Belki de Kitab-ı Kerimde, Öbür tarafta maymun suretinde haşr edilecek olanların bir kısmı yalancılar bir kısmı da İspatlanmamasına rağmen Darwin’in “Türlerin kökeni” teorisine inananlar olacaktır.!!!

Halk arasında söylenen bazı sözler derin anlamlar içerir.ki; “Alim bin bilir bir söyler, Cahil bir bilir bin söyler.”Sözü cehaletin başlı başına yalan ürettiğinin kanıtıdır.

Bu yüzden ,Yalanı yalancı ile, yanlışı cahille sakın tartışma, çünkü yalancıya gerçeği, cahile doğruyu anlatamazsın.

Dünya yalan kardeşim dünya yalan,! 
Var mı yalan Dünyada Baki kalan,
Mal da yalan, Mülk de yalan, 
Var biraz da sen oyalan.! (Yunus Emre r.a)  
Yalan dünya için yalan söylenir mi.? Menfaat, gaflet ve delalet aklı devre dışı bırakarak söyletiyor maalesef.
 Aşık Veysel’i dinleyelim,
“ Aldanma cahilin kuru lafına,
 Kültürsüz insanın küllü yalandır,
Hükmetse dünyanın her tarafına,
Arzusu hedefi yolu yalandır.”
 Hırsız ve yalancılara kahraman diyenler, bir gün çocukları için ne büyük bir kötülük yaptıklarını anlayacaklar.!    

“ Beni mahveden şey; bana yalan söylemiş olman değil, sana bir daha inanmayacak olmamdır.” Victor Hugo

Arifler, Güven ruh gibidir terk ettiği bir bedene asla geri dönmez demişler.

Hayatta birine güvenmeyeceksin lafı saçmalıktan ibarettir. Fakat iki defa kime güveneceğini düşünmeli insan.
Panzehir vardır ama ona güvenip te zehri içemezsin.
 İnsan genelde Muhakkik değil mukallittir, bundan dolayı Hz.Ali(as) “İdareciler dürüst olursa halklar yalancılığa cesaret edemezler.”

“Balık baştan kokar” misali gibi.

Yalandan kim ölmüş diyorlar, Doğrudur yalandan beden Ölmez, Gönül ölür, Dostluk ölür, Güven ölür, İnsanlık ölür.

DOĞRULARI YAŞIYABILECEGIMIZ BIR DÜNYADA YASAMAK ÜMIDIYLE;..Vesselam

Yazarın Diğer Yazıları