“Allah Gelse Yine Tayyip Kazanır” Cümlesi Üzerine

İsmail Bendiderya 1.09.2022 19:40:10
Geçen gün bir sokak röportajında herkesi şok eden sözler yayınlandı:
'Allah gelse, yine Tayyip kazanır'
İslam inancında bu şirktir.
Allah “Kadir-i mutlak” tır ve buna inanmayan Müslüman da yoktur.
*
O halde;
Söyleyen kişi bunu bilerek mi söyledi?
Kesinlikle hayır.
Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bunu tasvip edeceği ve bu cahil gence “aferin” diyeceği düşünülür mü?
Tabi ki hayır.
Ama;
 Bu haberi veren medya “Ankara'da sokak röportajında konuşan ve AKP'li olduğu iddia edilen bir yurttaşın alenen şirk olan sözleri şaşkınlık yarattı. O esnada sokak röportajında konuşan bir yurttaş ise, "Allah'ı niye karıştırıyon" dedikten sonra o genç, alanı terk etti. Söz konusu röportaj, sosyal medyada gündem oldu.” şeklinde verdi.
Yani amaç, falanca kişiye olan düşmanlık…
Peki, İslami değerler?
Hak getire!
Muhalefet ve muhalif medyanın Türkiye’deki büyük çıkmazı işte budur: “Yeter ki rakibim saf dışı olsun, gerisi önemli değil”
Tersini de yazalım: “Yeter ki ben kazanayım, gerisi önemli değil”… Bu iki cümlenin ikisi de akidevi manada şirktir, insani anlamda ahlaksızlıktır; kanunen de suçtur.
 Zira bedeli vatanı satmak, bir pireye bir ülkeyi yakmak kadar büyük olabilecek, had safhada bir sapmadır, yani yanılgıdır!
*
Bu facia, sadece bizim yaramız değil.
Bu hasta bakışla olaylara bakan sosyal medya ve basının gayretleri sayesinde dini değerlerinden iyice uzaklaşan bir nesil, çoğu Müslüman ülkelerin utancı durumunda bugün…
Benzerini daha iki gün önce Irak’ta, Mukteda Sadr olayında gördük!
Görmedik mi?!
*
Cumhurbaşkanı Erdoğan'a veya herhangi birine oy vereceğini söyleyen bir yurttaşın, "Allah gelse, gene Tayyip kazanır"  şeklinde cahil bir ifade kullanarak, desteklediği parti ve kişiye iyilik yaptığını zannetmesi başlıbaşına bir sosyal travma olup, inanç ve değerler konusunda geldiğimiz noktayı gözler önüne sermesi bakımından açık bir örnektir.
 Ama, o gencin cahilliğinden daha beter olan şey; sözde medyacı olan birilerinin bunu siyasi malzemeye çevirme çabasıdır.
 Bu ülkeye de, İslam’a da Müslümana da düşman olan muhalif cenah bu gafın eğitim ve sosyal travma boyutuna hiç değinmeden, bunu hemen saldırı silahı olarak kullanmakta gecikmedi.
Daha da kötüsü; bazılarının “yandaş” dediği hükümet taraftarı medyanın da bu cehaleti önemsememesidir…
Bunu önemsemediğiniz zaman, gün gelir;  IŞİD gibi bir kanlı terör örgütüne “Öfkeli gençler, mücahitler” diye zırvalarsınız..
Zırvaladınız da…
Ama hiç ibret almışa benzemiyorsunuz.
 40 bin masumun kanına giren ABD-İsrail destekli PKK terörüne “şehadet” ülküsünü kurban eden hainlerin yaptığı gibi tıpkı…
*
 Bu haberin ortaya koyduğu çıplak gerçek hem AKP’yi, hem muhalefeti utandırmalı ve bu neslin ıslahı için gerekli eğitim-öğretim tedbirleri hemen hayata geçirilmelidir.
*
Yukarıda da söylediğim gibi; başta biz gelmek üzere bütün Müslümanların bütün ülke ve beldelerde bu cehalet ve aşırılıkları gidermek için kolları sıvamalarının zamanı geldi geçiyor…
Muhalif medyanın dört elle sarıldığı bu söylemin en çok Müslüman medyayı ve AKP medyasını rahatsız etmesi ve bunu hemen eleştirip bu söylemin bir Müslümana yakışmadığını hatırlatması gerekirken, bu hassasiyetin gösterilmemesi, değerlerin oy sandıklarına kurban edilmesi olarak hafızalara kazınmamalı.
Bu vebalin altından kimse kalkamaz.
Zira bu aşırılık, PKK vb ilhadın resmi daveti ve IŞİD sapkınlığının en güçlü besleyici unsurudur.
Esen kalın.

Yazarın Diğer Yazıları