Rusya’da Neler Oluyor? Medvedev Neden İstifa Etti(rildi)?

İsmail Bendiderya 24.01.2020 11:37:53
ON4 Haber

Rusya başbakanı Medvedev in istifa etmesi üzerine putin'in yeni politikalarının ne olacağı birçok siyasi gözlemcinin merak konusu oldu 
 
Dmitriy Medvedev kabinesinin sosyal ve ekonomik alanlarda son dönemdeki bazı başarısızlıkları, hükümeti istifaya, kamuoyunda çok tanınmayan ve aslında bir müzisyen de olan vergi uzmanı Mihail Mişustin’i başbakanlığa taşıdı. Evet, Mişustin başarılı bir Vergi Dairesi başkanı ve aynı zamanda da müzisyen…

Putin’in Federal Mecliste bazı alanlarda ekonomik iyileştirmelere yönelik mesajları içeren konuşması, Rus ekonomisinde halkı doğrudan ilgilendiren konularda sorunlar yaşandığının en yetkili ağız tarafından itiraf edilmesi olarak okunduğunu hatırlayalım...

Medvedev, 2012’den bu yana başbakanlık görevini yürütüyordu.

Medvedev hükümeti, ulusal projeler stratejisini hayata geçirmede başarılı olamadığı için geçen yıl dolaylı bir şekilde Putin’in de eleştirilerini almış, Putin, 2018’de dördüncü ve son dönemi için başkan seçilmesinin ardından, “ulusal projeler” stratejisini duyurmuştu.

İşte bu yeni olaydaki sır bence burada: Ulusal projeler…
 
Putin’in Rus ekonomisini canlandırmak ve düşük büyüme oranını artırmak için tasarlanan devasa altyapı yatırımları ve ekonominin modernleştirilmesine yönelik adımları içeriyor. Putin, projelerin 2024’e kadar 1,7 trilyon rublelik bütçeyle uygulanması için Medvedev hükümetini görevlendirmişti.Medvedev’in başkanı olduğu iktidardaki Birleşik Rusya Partisine vatandaşların desteği de azalmaya devam ediyor.Gerçi parlamento seçimlerinin 2021'de yapılması planlanıyor, ancak anketlere göre Birleşik Rusya Partisini, Rusların sadece yüzde 33'ü destekliyor.

Bu da, Putin’in bu uygulamayla aslında o ulusal projelerini hayata geçirebilmek için Federal Mecliste milli unsurların etkinliğini artırmayı planladığını gösteriyor.

Rusya Federasyonu 21 cumhuriyet, 9 eyaletten oluşuyor. Anayasa uyarınca yürütme erkinin başı konumundaki Devlet Başkanı, altı yılda bir halk tarafından seçilmektedir. RF’de son Devlet Başkanlığı seçimleri 18 Mart 2018 tarihinde gerçekleştirilmiş ve Putin %76’lık oy oranıyla Devlet Başkanlığına seçilmiş durumda... Başbakan, anayasa gereğince Devlet Başkanı tarafından atanmakta ve yine Devlet Başkanının onayını alarak hükümeti oluşturmaktadır. Hükümetin göreve başlaması için Başbakanın Duma’dan güvenoyu alması gerekmektedir. Başbakanlık görevini 8 Mayıs 2012 tarihinden bu yana Dmitri Medvedev yürütmektedir. Hükümet’te 1 başbakan birinci yardımcısı, 9 başbakan yardımcısı ve 21 bakan bulunmaktadır.

Rusya devlet sisteminde Federal Parlamento'nun iki kanadı bulunmaktadır: Bunlardan Federasyon Konseyi, her bir federe birim tarafından atanan ikişer temsilciden oluşmaktadır. Başkanı Valentina Matviyenko’dur. Parlamento’nun alt kanadı Devlet Duması’nın ise doğrudan halk tarafından seçilen 450 üyesi bulunmaktadır. Başkanı Vyaçeslav Volodin’dir. 

Hükûmet tarzı “Federal yarı başkanlık sistemi” olan bu cumhuriyet 17 milyon km lik bir alanda ve yaklaşık 147 milyonluk bir nüfusa sahip. Ülkedeki önemli partiler başlıca şöyle:

Birleşik Rusya Partisi
Komünist Parti
Liberal Demokratik Parti
Adil Rusya Partisi

Yasamayı yapan çift meclisli Federal Meclis, 450 üyeden oluşan Devlet Duması ile 166 üyeli Federasyon Konseyi'nden oluşuyor. Ülke adına kararlar alma; yasa yapma ve onaylama, savaş ilan etme, antlaşmaları onaylama ve reddetme, Devlet Başkanını görevden alma yetkisi bu Federal Meclise ait…

Medvedev başbakanlıktan istifa ettikten sonra Rusya Güvenlik Genel sekreterliğine geçti. 

Medvedev’in liberal politikanın taraftarı olduğu yani Amerika ile Avrupa Birliği'ne daha yakın durduğu biliniyor. 

Yani Bunun manası şu: Putin'in daha bağımsız ve Amerika ile Avrupa'ya daha mesafeli bir politika izleyip izlemeyeceği meselesini tartışma konusu yaparken diğer bir noktayı öne çıkarıyor; o da şu:
 
Rusya'da Yahudi lobisi aslında çok güçlü; yani onlar Rusya'da serbest ekonomiye egemen durumdalar. 

Şimdi Medvedev bir kenara itilince Putin muhtemelen anayasayı değiştirebilecek veya kendi yetkilerini artıracak. 

Fakat putin'in konuşmalarından ortaya çıkan çok farklı bir tablo var o da Putin'in başkan olarak kendi yetkilerinden ziyade Rusya yüksek parlamentosu'nun yani Rusya'daki dumanında üzerinde olan ve bütün partilerin birleştiği yüksek konsey olan yönetim kurulunda o kurulun yetkilerini artırmak…
 
Muhtemelen Putin'in düşündüğü bu olsa gerek… Bu durumda, Putin'in başkanlık yetkilerini artırmaktan ziyade Rusya'da milli bir konseyin yetkilerini artırabileceği yolunda işaretler var demektir. Yani Rusya devletçilik politikasına doğru gidiyor, böyle bir dönem başlıyor…

Bu, Rusya'nın daha da güçlenmesi anlamına geliyor. Siyonist Yahudi sermaye büyük bir ihtimal bundan çok rahatsız olacak. Dahası, bu İran ve Türkiye’ de de bazı değişikliklere yol açabilir. Mesela bizdeki Atlantikçiler versiyonu Rusya'da Medvedev’den farklı değil, ama mesela isim vermeden söyleyelim; son dönemde söylenen iki farklı Parti ismi…
 
Türk Mavi Akım projesi de büyük bir ihtimalle bu bölgede bizim için, Türkiye olarak yeni bir çağ başlattı.
 
Türkiye-Suriye istihbaratlarının Moskova'da buluşmasının da bunda büyük etkileri olduğu kanaatindeyim. Putin istediği rüzgarı yakalamış görünüyor; bunun bir anlamı da, İdlib sorunun bitmesi veya başka bir konuma evrilmesi demektir. Yani Türkiye enerjisini İdlib’de harcamaktan kurtulacak… Üst düzey istihbarat görüşmeleri büyük bir ihtimalle üst düzey siyasilerin görüşmesi ile başka bir evreye girecek ve Türkiye-Suriye arasında önemli bir yakınlık başlayacak… Nitekim Putin'in Şam'a gitmesi ve orada Emevi Camii ne gittikten sonra Emevi Camii’ nden çıkıp Türkiye'ye gelmesi aslında çok önemli şifreler ve anlamlar içeriyor ve siyasi mesajlar veriyor.
 
Hatırlayalım: Ankara'da gerçekleştirilen Üçlü Suriye Zirvesi'ne Rusya Devlet Başkanı Putin damga vurmuştu. Yemen'de yaşanan Suudi Arabistan-İran gerilimiyle ilgili olarak Putin, o toplantıda Kuran-ı Kerim'e atıfta bulundu ve ne hazindir ki Müslümanlar bundan da gereken dersi çıkaramadılar ve Putin’in kendilerine Kur’an emrini hatırlatmasından ibret almadılar… Putin, Yemen'de bir insani trajedinin yaşandığını belirtti ve ülke olarak yardıma hazır olduklarını söyledi. Kuran-ı Kerim'e atıfta bulunan Putin, Âl-i İmran-103’ün şu ayetini hatırlattı:

"Allah'ın ipine sımsıkı sarılın. Parçalanıp ayrılmayın. Allah'ın üzerinizdeki nimetini düşünün. Hani siz birbirinize düşmanlar idiniz de, o kalplerinizi birleştirmişti? İşte o'nun nimeti sayesinde kardeşler olmuştunuz."
 
Yani; Putin, reel mesajlar vermekte de gayet usta… Umarız, onun mesajı Rusya’nın olumlu zihinlerini etkiler. Olumsuz zihinlerin bundan fazlasıyla gocunacağı ve ABD işbirlikçilerinin Putin’i tehlike olarak gördükleri apaçık ortada…
 
Mevcut şartlarda, İran, Suriye ve Irak’ta olması gerektiği gibi; Putin’in Rusya’sıyla da en iyi derecede ilişkilerin güçlenmesinin, özellikle uzun vadede ülkemizin yararına olacağında kuşku yok.
 
 Sağlıcakla kalın…
 

Yazarın Diğer Yazıları