İslam'ın Emrettiği Vahdet Budur

Hasan Kanaatlı 15.09.2022 21:37:36
Bu vahdet gücüyle Can Azerbaycan' ın, mazlum Filistin halkının, parçalanmış İrak'ın, çil yavrusu gibi her tarafa dağılan Suriye'nin, köleleştirilmiş Krallıklardaki Arapların, sömürülmüş Türki Cumhuriyetlerin, Batılı emperyalist ve Siyonistlerin önlerinde boyun eğdirmeğe çalıştıkları İran'ın, farklı ırk ve mezhepleri birbiriyle uğraştırp, sonra  paramparça edilmek istenen Türkiye'nin, mağduriyete ve yoksulluğa mahkum edilen Afrika' daki müslümanların sorunlarının tümünü çözeceğiz inşaallah!

Bizler Batı medeniyetine, yani sömürücü medeniyete karşı, İslam medeniyetini, yani vahdeti tesis edebilir isek, tüm sorunlarımızın uhdesinden geleceğiz inşaallah!!

Bizim medeniyetimizi oluşturanlar, düşünürler değil, bizler bunu oluşturacak tek gücün Kur'an olduğuna inanıyoruz.

Batıdaki " Hümanizm" düşünce nasıl her şeyi insanın yapabileceğine iman etmiş ve merkeze " insanı" koymuş ise, İslam'da da merkeze Allah konulmuş ve onun her şeyi yapabileceğine iman edilmiştir!

Fakat çağdaş İslam'da bu güne kadar sergilenen İslam medeniyeti kurma çabalarının başarısız olduğunu itiraf etmek lazım. Bunu ümitsizlik yaratmak amacıyla değil, iyi bir sıçrama yapmak için hatırlatıyorum.
Yine itiraf etmeliyiz ki, yalnızca vahdet gibi  medeniyeti kurmakta başarısız olmadık, " başarısızlığımızın tahlilinde de başarısız olduk!"

Medeniyet kavramı hayatın tüm alanlarını kapsar!  Yalnızca inanç ve sosyal yapıda değil,  teknik, teknoloji, ilim, bilim ve sanayinin bu gezeğende fiziki olarak yer aldığı her alanda, Müslümanların da buralarda  fiziki yapılarıyla yer almaları icab eder, yalnızca metafizik inançlarıyla değil!

Müslüman topluluğun Peygamber tarafından 5 ayak üzerine kurulduğunu söyleyebiliriz:
1- iman ve Salih amel.
2- Ahlakın ve ahkamın birlikte yürütülmesi! (Ahlak her zaman ahkamdan önde olmalıdır!)
3- Müminler arasındaki ilişkiler ve özellikle de aile irtibatları.
4- Yönetim ve iktidar.
5- Ümmet konusu! (Yani erdemli müminler toplumun oluşturmak!)

Böyle bir toplumun oluşmasında Kuran'ın hem öncülüğü vardır  hem de desteği olmuştur!
Öncülüğü insanlara doğru yolu göstermesidir, desteği de, " Müslümanlar arasında çıkan sorunları halledip çözmektir. Bu hususta onlarca ayetler vardır!

Nasıl ki peygamberlerin mücadeleleri, tevhid dinini yaymak ve vahdet üzerine toplum tesis etmek ise, peygamber varisi alimler de aynı şeyi yapmaktalar ve de yapmalılar! Nitekim fotoğrafını koyduğumuz Kerbela' daki kılınan cemaat namazında da Farklı mezheplere mensup Müslümanlar vahdet üzerinden ibdetlerini ikame etmişlerdir.

Ayetullah Behcet de bir sözünde; " Ümmet içerisinde tefrika yaratanlar Müslüman değillerdir!" diye fetva vermiştir!

Geçmişimizi başarılı kılan bu 4 ilkeyi yeniden ihya etmeye büyük ihtiyacımız vardır:
1- imansızlığı ortadan kaldırmak. ( Özellikle de günümüzdeki gençlerin üzerinden!)
2- Vahdeti temin etmek.
3- insanlığı yaşatmak.
4- Dini tüm boyutlarıyla ikame etmek.
 Unutmayalım ki Yahudiler, Hz. Musa'ya iman etmiş bir topluluktu. Fakat buna rağmen Hz. Musa'ya en çok imansızlık eden de onlar olmuştu! Bu durum yalnızca onlara ait değildir. Her millette olabilir diye Kur'an o olayları aktarmıştır!