Apaçık Furkan: Fatıma (s.a)

Ali Kıran 30.12.2022 16:27:20
Yeniden diriltilmek istenen putlara hep O’nun baltası indi, yeniden yeşertilmek istenen batıl umutlar hep O’na çarpıp dağıldı. Maskeler O’nunla düştü, hak O’nunla kanatlanıp uçtu.

O apaçık furkandı, karanlıkların kutup yıldızı, yolunu kaybedenlerin kılavuzu, Allah rızasının mihenk taşıydı, ta kıyamete kadar da öyle olmaya devam ediyor…

O Fatıma’ydı…

Kur’an O’na “Kevser” dedi…

Doğumu şirkin ölümüydü, hakkın ise apaydınlık devam edeceğinin müjdesi…O’nun doğumuyla batıl ümitsizliğe düştü, “Ebter”ler aşikar oldu; tıpkı velayetin müjdesi ile kafirlerin ümitsizliğe düştüğü gibi…

O’nunla kadınlar izzet buldu…Kız çocuklarının diri diri gömüldüğü bir ortamda Rahmet Peygamberinin, geldiğinde ayağa kalktığı ve şefkatle ellerini öperek yücelttiği bir kızdı O… Alem, kız çocuğuna sevgiyi Allah resulü’nün O’na gösterdiği sevgiyle tanıdı…

Merhametin zirvesiydi…

Minicik elleri ile babası Rahmet Peygamberinin yaralarını saran, işlerine koşan ve “babasının annesi” olandı O…

Evliliği, eş olarak davranışları, anneliği kısaca her şeyi ile putlaştırılmış gelenekleri birer birer devirdi…

O, en iyi kız evlettı, en iyi eşti, en iyi anne idi ve tüm zamanların en iyi kadını idi…

Öfkesi Allah’ın öfkesi, sevgisi Allah’ın sevgisi idi…O Allah’ın Habibi’nin canıydı…Eti O’nun etinden, kanı O’nun kanındandı…

O, iman için, Allah’a ve Resulüne duyulan sevgi için ölçüydü… O’na gazaplanan, O’nu inciten gerçekte Allah’ı ve Resulü’nü incitmiş demekti…Ve “Allah ve Resulü’nü incitenlere Allah, dünyada ve ahirette lanet etmiş ve onlar için horlayıcı bir azap hazırlamıştır.”( Ahzab-57)

Allah için sevmek ve Allah için gazaplanmak ile sevgisi Allah’ın sevgisi, gazabı Allah’ın gazabı olmak aynı şey değildir. İkincisi ancak “masumiyetle” ve “seçilmiş olmakla” mümkündür.

Fatıma masumedir ve seçilmiştir.

Buna “Tathir” ve “Mübahale” ayetleri de şahittir.

Resul’ün vefatı sonrası ise O, fitnelerin karanlık sahrasında parlayan hidayet meşalesi idi. Sözleri, gözyaşları, Beyt-ul Ahzan’ı, feryadı, istekleri, dargınlığı, vasiyeti, gizli defnedilişi, mezarının gizli oluşu ile mesajını verdi ve bir devrimci olarak gitti…

O sırat-el mustakimdir…

İhtilaflar O’nu izleyerek çözülür…

Yolunu kaybedenler, O’nun ışığına sığınarak yolu bulur…

O Risalet evinin kızı, Velayet evinin eşi ve İmamların annesidir…

O Kevser’dir; ölülere hayat verir

Fatıma’dır; ateş O’ndan ve sevenlerinden uzaktır

Zehra’dır; ay ve güneş ışığını O’ndan alır

Merziyye’dir; Allah’ın rızasıdır

Betul’dür; eşsiz ve benzersizdir

Göklerin incisidir, yeryüzünün ziynetidir,

 Rahmetullah’ın (s.a.a.) tacıdır, münafıkların korkulu rüyası, Habibullah’ın habibesidir…

Güzellik, zerafet O’nda anlam bulur, merhamet O’na sığınır, hikmetin ta kendisidir, cennet O’nunla şereflenir, cömertlik ve fedekarlığın zirvesidir O…

O sırrullahtır…

O’na selam olsun…