UAEK Genel Müdürü Rafael Grossi, Uruguay’da yaptığı değerlendirmede İran’ın mevcut durumda nükleer silah geliştirme hedefi olmadığını söyledi.
Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu Genel Müdürü Rafael Grossi, Uruguaylı Ell Observador dergisine verdiği röportajda İran’ın nükleer programını “karmaşık bir konu” olarak nitelendirdi ancak İran’ın nükleer silah geliştirme peşinde olmadığını da kabul etti.
Grossi, “İran’ın nükleer programı etrafındaki durum karmaşıktır. Bu mesele yıllardır devam ediyor ve bu nedenle bunun iyi ya da kötü olduğu konusunda hüküm vermek benim yetkimde değil. Ancak süreç öyle bir noktaya geldi ki önce İsrail, ardından da Amerika Birleşik Devletleri söz konusu ülkedeki nükleer tesislere saldırma kararı aldı.” açıklamada bulundu
İran İslam Cumhuriyeti yetkilileri de defalarca ülkenin nükleer programının tamamen barışçıl olduğunu ve İran liderinin fetvasına göre nükleer silah üretimi ve kullanmanın dini açıdan haram olduğunu açıklamışlardır.
Grossi, İsrail’in ve ardından ABD’nin İran’ın nükleer tesislerine yönelik son saldırıları hakkında şunları ifade etti: “Gerçek şu ki, bu saldırılar İran’ın nükleer altyapısına son derece ciddi zararlar verdi” ki bu durum ilk bakışta İran’ın nükleer silah geliştirme kapasitesinin azalmış olabileceği izlenimini yaratabilir.
Öte yandan, İranlı yetkililer bu saldırıları “terörist” ve “uluslararası hukukun açık ihlali” olarak nitelendirmiş ve meşru müdafaa hakkını ve tesislerin tamamen yeniden inşa edilmesi hakkını saklı tuttuklarını belirtmişlerdir.
UAEK Genel Müdürü, “Tüm bu teknik kapasite unsurları geri döndürülemez değildir; bunlar İran’ın yabancı olduğu teknolojiler değil.” diye konuştu.
Tesnim haber ajansının haberine göre, Grossi mevcut durumu açıklarken, “Şu anda yaşanan şey, İran’ın son derece gelişmiş teknolojiler geliştirmesi ve çok yüksek düzeyde zenginleştirilmiş uranyum stokunu durmaksızın artırmasıdır.” dedi. Tahran ise bu faaliyetlerin Nükleer Silahsızlanma Antlaşması (NPT) kapsamındaki hakları çerçevesinde ve reaktör yakıtı temini ile radyofarmasötik üretimi gibi barışçıl ihtiyaçları karşılamak amacıyla yürütüldüğünü ifade etmektedir.
UAEK Genel Müdürü sözlerinin sonunda şu iddiada bulundu: “Bütün bunların bir etkisi var. Ülkeler kendi kendilerine soruyor: Neden? Nihai amaç nedir? Tam da bu nedenle, hiçbir yanlış şeyin yaşanmadığından emin olmak için bir doğrulama mekanizması bulunmaktadır.”
İran, yaptırımların kaldırılması ve tüm tarafların Kapsamlı Ortak Eylem Planı (KOEP) kapsamındaki taahhütlerine dönmesi halinde UAEK ile tam işbirliğine yeniden başlamaya hazır olduğunu defalarca açıklamıştır.
