İran İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Ali Hamanei, ABD'nin siyonist İsrail'e destek vermeye, bölgede askeri üsler bulundurmaya ve müdahalelerine devam ettiği sürece Tahran ile Washington arasında işbirliğinin mümkün olmadığını söyledi.
İran İslam Devrimi Lideri Ayetullah Seyyid Ali Hamanei, 4 Kasım "Öğrenci Günü ve Küresel Zorbalığa Karşı Mücadele Günü" arefesinde, bugün (Pazartesi), binlerce öğrenci ve 12 günlük dayatılan savaşta hayatını kaybedenlerin aileleriyle bir araya geldi.
"Kibir" kavramının Kur'an’daki kökenine atıf yapan Devrim Lideri, bunu öz üstünlük olarak tanımladı ve şöyle dedi:
"Bazen bir birey ya da hükümet kendini üstün görür fakat başkalarının çıkarlarına tecavüz etmez; bu durumda düşmanlık doğmaz. Ancak geçmişte İngiltere ve günümüzde Amerika gibi devletler, hayati çıkarlarına tecavüz ederek, güçsüz ülkelerde askeri üsler kurma ve ulusların petrol ile kaynaklarını yağmalama hakkını kendinde görür. İşte biz buna düşman oluyoruz ve karşı çıkıyoruz."
4 Kasım 1979'u, İslam Devrimi'ne karşı komplo ve planlama merkezi olarak ABD büyükelçiliğinin ele geçirilmesinin yıldönümü olarak nitelendiren Ayetullah Hamenei, bu günü "şeref ve zafer" günü, aynı zamanda "kibirli ABD hükümetinin gerçek kimliğinin açıklığa kavuştuğu" bir anma günü olarak değerlendirdi.
Büyükelçiliğin ele geçirilmesinin, ABD hükümetinin gerçek kimliğini ve İslam Devrimi'nin özünü netleştirdiğini ifade eden Devrim Lideri, bu günün ulusal hafızaya kaydedilmesinin gerekliliğine vurgu yaparak ABD'nin İran milletine yönelik 19 Ağustos darbesiyle başlayan ve günümüze kadar devam eden düşmanlığının tarihini anlattı.
Öğrencilerin başlangıçta, sadece iki-üç gün süreyle büyükelçilikte bulunarak İran halkının öfkesini dünyaya yansıtmayı amaçladığını belirten Devrim Lideri, büyükelçilik binasında devrimi yıkmak için kurulmuş komplonun derinliğini ortaya koyan belgelerin bulunduğunu kaydetti.
Ayetullah Hamanei, devrime yönelik düşmanlıkların temel nedeninin, Amerika'nın İran üzerindeki kontrolünü kaybetmesi olduğunu vurgulayarak, "İran'dan kolay kolay vazgeçmeye niyetli değillerdi, bu yüzden başından itibaren sadece İslam Cumhuriyeti'ne değil, aynı zamanda İran milletine karşı da provokasyonlara başladılar." dedi.
Dünya genelindeki büyükelçiliklerin yalnızca bilgi toplama faaliyetlerinde bulunduğuna dikkat çekerek Amerikan büyükelçiliğiyle ilgili meselenin sıradan bir bilgi toplama işi olmadığını; eski rejimden kalan bazı ordu mensupları ve diğer kişiler tarafından devrime karşı organize edilmiş bir komplo merkezinin işaret edildiğini ifade etti.
Ayrıca Devrim Lideri bu büyükelçilik binası baskınının ABD ile İran arasındaki sorunların kaynağı olduğu algısını çürüttü. Devrim Lideri, bu sorunun 1 Kasım 1999’da değil, 18 Ağustos 1999’da başladığını söyledi. Büyükelçilik baskınının devrime karşı büyük bir komplonun ortaya çıkmasına yol açtığını ve öğrencilerin hazırladıkları önemli belgelerle bu komplonun gerçek yüzünü ortaya koyduklarını anlattı.
Devrim Lideri, öğrencilerin bu gerçeği kavradığını ve ellerindeki belgelerle bu komployu engellediklerini vurguladı.
Ayetullah Hamanei, Amerika'nın İran milletine yönelik düşmanlığının tarihini anlatmaya devam ederek, Anayasa Devrimi'nden sonra yaklaşık 40 yıl boyunca İran'ın ya kaos ve kargaşa içinde olduğunu ya da yabancı güçlerin müdahaleleri ve Rıza Han'ın sert tiranlığıyla karşı karşıya kaldığını belirtti.
1940'lara kadar Musaddık’ın ulusal hükümetinin İngilizlere karşı durup petrolü millileştirmesinin önemli bir dönüm noktası olduğunu anlattı.
İngiltere ve müttefiklerinin Musaddık hükümetini devirmek için kurduğu komplolara atıfta bulunan Ayetullah Hamanei, Musaddık'ın İngiltere'nin kötülüğünden kurtulmak için Amerika'dan yardım istemesinin saf bir davranış olduğunu söyledi:
''Amerikalılar Musaddık'ın yüzüne güldüler ancak İngilizlerin işbirliğiyle onun arkasından bir darbe yaptılar ve ulusal hükümeti devirerek kaçak Şah'ı İran'a geri getirdiler.''
Ulusal hükümetin devrilmesini İran milletine ağır bir darbe olarak niteleyen Ayetullah Hamanei, milletin Amerika'nın kibirli yapısını ve tehlikesini 1953 darbesiyle tanıdığını ifade etti. Darbeden sonra Muhammed Rıza'nın sert ve şiddetli diktatörlüğünün ABD'nin desteğiyle 25 yıl sürdüğünü ekledi.
Devrim Lideri, "Amerika'ya ölüm" sloganını, Amerika'nın İran milletine karşı düşmanlığının sebebi olarak görenlerin açıklamalarını tarihin yanlış yorumlanması olarak değerlendirdi ve ekledi:
"Bu slogan, Amerika'nın milletimize karşı tutumunu tam anlamıyla ifade etmez. Amerika ile İslam Cumhuriyeti arasındaki esas sorun, derin bir uyumsuzluk ve çıkar çatışmasıdır."
Bazılarının "Amerika'ya teslim olmadık, peki sonsuza dek onunla ilişkimiz olmayacak mı?" sorusuna yanıt veren Devrim Lideri, tahakkümcü bir zihniyetin taşıyıcısı olan ABD’nin ve bu yapının tüm başkanlarının dile getirmediği ancak mevcut başkanın açıkça ifade ettiği teslimiyet talebinden başka bir yaklaşımı kabul etmediğini belirtti.
İran milletinin, entelektüel ve motive gençliğine güvendiğini dile getiren Devrim Lideri şöyle dedi:
''Küresel güçlerin, bizim teslim olmamızı beklemesi boşunadır. Gelecek henüz bilinmiyor ancak, şimdilik birçok sorunun çözümü İslami İran'ın güçlenmesinde yatıyor.''
Amerika'nın zorba yapısının, İslam Devrimi'nin bağımsızlık arayışıyla bağdaşmadığını belirten Devrim Lideri, İslam Cumhuriyeti ile ABD arasındaki temel farkın, doğuştan gelen bir ideolojik ve çıkar çatışması olduğunu belirterek ''ABD'nin melun Siyonist rejime desteğini tamamen kesmesi, bölgedeki askeri üslerini çekmesi ve işlerine karışmaması halinde ancak ilişkilerin mümkün olabileceğini'' ifade etti.
Ayetullah Hamanei, Amerika'nın İran'la işbirliği talebinin ise yakın ve uzak gelecekte mümkün olmadığını, bu şartlar sağlandığı takdirde ilerleyen dönemde değerlendirileceğini kaydetti.
Devrim Lideri, birçok sorunun çözümünün ve ülkenin korunmasının yönetim, bilim, askeri ve motivasyon güçlerinin kuvvetlendirilmesiyle mümkün olduğunu belirterek hükümetin ilgili alanlarda görevlerini güçlü şekilde yerine getirmesi gerektiğini vurguladı.
Ülkenin askeri gücünün ilerlemesine de değinen Devrim Lideri, askeri sektörün gece gündüz çalıştığını, İran milletinin hiçbir gücün teslim olamayacağı ve diz çöktüremeyeceği güçlü bir millet olduğunu göstermek için daha da ilerleyeceklerini kaydetti.
Son olarak, gençlere bazı tavsiyelerde bulunan Devrim Lideri, onlara Kur’an-ı Kerim’i bilmelerini, maneviyatla bağlarını canlı tutmalarını, ülkenin dün, bugün ve yarının temel siyasi meselelerini öğrenmelerini ve bilim ve eğitim ortamları kurup iyi-kötü olayları inceleyerek bilgilerini artırmalarını söyledi.
Bilimin ilerlemesi gerektiğini belirten Ayetullah Hamanei, geçmişteki hızlı bilimsel gelişmelerin yavaşladığını, üniversite yetkilileri, araştırmacılar ve öğrencilerin bilimsel ivmeyi yavaşlatmamaları gerektiğini söyledi.
Devrim Lideri, gençlerin Allah’la gönülden bağının devamının, ülkenin ilerlemesi ve düşmanlarla mücadele yeteneğinin artmasının temel sebebi olduğunu ifade etti:
"Bu sıkıntılı zamanlarda gençlerimiz ancak iç ve dinî inançları, ilahi güce olan güvenleri güçlü olduğu takdirde, kelimenin tam anlamıyla 'Amerika'ya ölüm' diyebilir ve dönemin firavunlarının zulmüne karşı durabilirler.