Arap dünyasının tanınmış analisti ve Rey el-Yevm Gazetesi Başeditörü Abdel Bari Atvan, Suriye ve Lübnan’daki gelişmeleri değerlendirdi.
Arap dünyasının tanınmış analisti ve Rey el-Yevm Gazetesi Başeditörü Abdel Bari Atvan, Hizbullah’ın askeri durumuna ilişkin Joseph Avn’ın açıklamalarına, Netanyahu’nun beraberindeki heyetle Suriye’nin güneyine yaptığı ziyarete, İsrail rejiminin Ayn el-Hilve kampına yönelik saldırılarına ve Yahya Sinvar’ın Beşşar Esad’a gönderdiği mektupların içeriğinin yayımlanmasına değindi ve Lübnan ordusunun geçen bir yıl boyunca İsrail rejimine tek bir kurşun bile sıkmadığını, buna karşılık Hizbullah’ın yeniden güçlü bir şekilde Güney Lübnan’ı Siyonist rejimin kontrolünden çıkardığını söyledi.
Abdel Bari Atvan, Suriye ve Lübnan’daki gelişmeleri dört temel başlıkta sıraladı ve şu ifadelerde bulundu:“Birinci konu, Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn’ın Hizbullah’ın askeri olarak tükendiğini iddia etmesidir. İkinci konu, İsrail rejimine ait savaş uçaklarının Güney Lübnan’daki Ayn el-Hilve kampına saldırması ve bu saldırılarda 13 kişinin şehit edilmesidir. Üçüncü konu, İsrail Başbakanı Netanyahu’nun Savunma bakanı, dışişleri bakanı ve Genelkurmay Başkanı ile birlikte Suriye’nin güneyine gerçekleştirdiği ziyaret ve bu ziyaretin amacının ABD Başkanı Donald Trump’a ve Suriye geçici hükümeti başkanı Ahmed Şara’ya mesajlar taşımasıdır. Dördüncü konu ise, şehit Yahya Sinvar’ın Suriye’nin eski devlet başkanı Beşşar Esad’a gönderdiği mektupların ve mesajların içeriğinin yayımlanmasıdır.
Joseph Avn, Hizbullah’ın askeri olarak sona erdiğini ve İsrail rejimiyle müzakerelerin sürdürülmesi gerektiğini söylediğinde, bu açıklama birçok kişiyi şaşkına çevirdi. Avn, Lübnanlı Şiilerin 40 yıllık savaştan yorulduğunu ifade etti. Ancak ona şu sorulmalıdır: Eğer Hizbullah askeri olarak tükendiyse, o halde İsrail rejimi neden her gün Lübnan’a saldırıyor ve insanları şehit ediyor? Eğer durum buysa, bugün İsrail neden Lübnan’a saldırı için kapsamlı tatbikatlar gerçekleştiriyor? Dolayısıyla konuşurken dikkatli olunmalıdır, çünkü halk bu sözleri takip ediyor. Avn neden müzakereden bahsediyor? Oysa Lübnan Başbakanı Nevvaf Selam, İsrail rejiminin Lübnan ile müzakereyi tamamen reddettiğini açıkça ifade etti.
İsrail rejiminin Ayn el-Hilve’ye saldırması ve bu saldırıda 13 kişinin şehit olması, Hizbullah’ın silahsızlandırılmasına yönelik tüm çabaları boşa çıkarmıştır. Eğer Lübnan ve bu ülkenin Şiileri için gerçekten endişeleniyorsanız, Ayn el-Hilve kampını savunun ve İsrail rejiminin oraya saldırmasına izin vermeyin. Lübnan ordusu bu kampı savunmalıdır. Siz bir yıldır İsrail rejimine tek bir kurşun bile sıkmadınız, oysa aynı süre içinde İsrail rejimi Lübnan’ı yedi binden fazla kez hedef aldı. Hep, Lübnan’ı savunma görevinin orduya ait olduğunu söylüyordunuz. Öyleyse, geçen yıl ordunun yaptığı bir tek savunma örneği gösterin ki, Lübnan ve Filistin direnişinin silahına ihtiyaç olmadığına dair sözlerinizin doğruluğu anlaşılsın.’
Abdelbari Atvan, Netanyahu’nun Suriye’nin güneyine yaptığı ziyarete ilişkin şöyle dedi: ‘Netanyahu, savunma bakanı, dışişleri bakanı ve İsrail rejimi Genelkurmay Başkanı ile birlikte Suriye’nin güneyine gitti. Aslında kendi sömürge alanlarına gidiyorlar. Bu bölgeyi İsrail rejiminin kontrolündeki topraklara katmaya çalışıyorlar ve Trump da bu konuda defalarca konuştu. Bu ziyaret, Trump ve Şara’ya yönelik açık bir mesajdır ve şu mesajı taşımaktadır: “Bu bölgeler de İsrail rejiminin işgal topraklarına eklenecektir. Biz bu bölgede varız, buradan çekilmeyeceğiz ve istediğimiz her şeyi yaparız.”
Hatta Şam’ı ve Suriye Genelkurmay Başkanlığı karargâhını bile hedef almışlardır ve verdikleri mesaj şudur: “Suriye’nin kaderini biz belirleriz, sizin bu konuda bir rolünüz olmayacaktır.”
Atvan, İsrail ordusunun Yahya Sinvar’ın Beşşar Esad’a gönderdiği mektupları yayımlamasına ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı: ‘Bu konu çok önemlidir. Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad’ın Gazze Şeridi’ndeki Hamas hareketi ve Filistin Kurtuluş Örgütü ile büyük anlaşmazlıkları vardı ve Hamas liderleriyle görüşmekten kaçınıyordu. Ancak Yahya Sinvar, bir Yemen kanalına verdiği röportajda, Suriye’nin önceki yönetiminin Filistin halkına verdiği desteği takdir etti ve Suriye’nin Hamas’ı “Kornet” tanksavar füzeleriyle donattığını açıkladı ve bu füzeler İsrail rejiminin Merkava tanklarını küçük düşürmüş ve yok etmiştir.
Sinvar, mesajlarında Suriye’nin bağımsız ve güçlü bir devlet olduğunu, bu gücün korunması gerektiğini vurguluyordu. İsrail rejimine karşı Beşşar Esad’ın direnişini desteklediğini belirtiyordu. İsrail’in bu mektupları Türkiye, Rusya ve ABD’ye de vermiş olması ihtimal dışı değildir, çünkü onlar bu mektupları Suriye rejimini değiştirmek için bir bahane olarak kullanmak isteyebilir. Zira Suriye, özellikle “Aksa Tufanı” operasyonunda Hamas’ın yanında durarak İsrail’in planlarını boşa çıkarmıştır. Bu operasyon, İsrail rejimini sarsmış ve bu rejimin ömrünün sona yaklaştığını, yöneticilerinin işgal altındaki Filistinlileri ve yerleşimcileri korumaktan aciz olduğunu göstermiştir. Beşşar Esad, sadece “Halil el-Hayye” ve “Usame Hamdan” ile görüşmüştü, çünkü bu iki isim, Hamas’ın Suriye muhalifleriyle birlikte hareket etmesine karşı çıkmıştı.
İsrail rejimi defalarca Güney Lübnan’daki ve Gazze Şeridi’ndeki ateşkesi ihlal etmiştir. Kesin olarak söylüyorum ki, İslam ve Arap ümmeti galip gelecektir. Hizbullah yeniden güçlenecektir. Güney Lübnan’ı İsrail rejiminin kontrolünden çıkaran bu hareket, Lübnan’ın tüm topraklarını özgürleştirecek, ülkenin egemenliğini koruyacak ve yeniden inşasına öncülük edecektir.’
