İran-İsrail gerilimiyle birlikte Türkiye'deki İncirlik ve Kürecik üsleri tekrar tartışma konusu olurken, Milli Görüş lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan'ın bu konudaki geçmiş açıklamaları yeniden gündeme geldi.
İran-İsrail gerilimiyle birlikte Türkiye'deki İncirlik ve Kürecik üsleri tekrar tartışma konusu olurken, Milli Görüş lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan'ın bu konudaki geçmiş açıklamaları yeniden gündeme geldi.
Kıbrıs Harekâtı sonrası ABD'nin silah ambargosuna karşılık, Erbakan liderliğindeki Milli Görüş hareketi Amerikan üslerini kapatarak kararlı bir duruş sergilemişti.
Açıklamalar, günümüzdeki gelişmeler ışığında yeniden değerlendirme konusu oldu.
İşte Erbakan Hoca'nın o konuşması:
"Size başımızdan geçen bir olayı anlatayım. Sene 1976. Biz Kıbrıs harbini yapmışız. Bir latife olsun diye anlatıyorum ama gerçeği anlatıyorum size. Kıbrıs harbini yapmışız. Amerika, uydurma sebeplerden dolayı ambargo koymuş. Bunun karşısında biz o zaman Milli Selamet Partisi olarak Milli Görüş'ü temsil eden parti olarak önayak olduk. Bütün Amerikan üstlerini kapattık. Biliyorsunuz. Şimdi aradan iki sene geçti. Bizim ortaklarımız, koalisyon ortaklarımız AP ile koalisyondayız. Amerika'dan silah almak için ille hoca gel bu üstleri yeniden açalım diyorlar. Tekrar tekrar açalım diyorlar. Biz de bu durum karşısında 'açarız ama şartlarımız var' dedik. O zaman Dışişleri Bakanı İhsan Sabri Bey bakanlar kurulunda dedi ki 'hocam' dedi 'Bak ben şimdi Amerika'ya gidip müzakereler yapacağım. Onlarla bir noktada anlaşacağım. Sonra gelip de size söylediğim zaman olmamış derseniz üzülürüm. Onun için ne istiyorsanız söyleyin. Hepsini ben kayıt alacağım. Gideceğim onlara diyeceğim ki bunları kabul ederseniz açarız. Yoksa açmayız. Onun için ne istiyorsan söyle.' O kabinede bakan arkadaşlarımızın hepsi burada huzurlarınızda. 'Öyle mi peki yaz. Madde madde.' İki sayfa madde yazdırdık. Niçin çünkü o kadar haksız maddeler koymuşlar ki 'tamam' dedi. 'Benim işim kolay. Gideceğim. Bunları kabul ederseniz açarız. Etmezseniz açmayız.' Bunları kaydettikten sonra çıktı Amerika'ya gitti. Bir ay kadar kaldı döndü geldi. Şimdi bize bakanlar kurulunda bilgi veriyor. Diyor ki 'Önce Sayın Erbakan'a teşekkürle söze başlayacağım. Neden hayır ola eee bütün bunları bize not ettirdi Bunlar benim çok işime yaradı Niçin ben yıllardan beri dışişleri bakanıyım. Amerikalılara hep gidip konuşuyorum. Amerikalılar hep aynı numarayı yapıyorlar bana.' Ben böyle ifade ediyorum. Bu manada söylüyor. Eeee diyorlar ki 'bak biz yönetim olarak sizin yanınızdayız ama bizim başımızda bir senato belası var. Bu senato istediğini kabul ediyor istediğini etmiyor. Onun için biz hemen kabul edeceğiz ama senatoya kabul ettiremiyoruz. Onun için bu işi yapmak istiyorsanız siz böyle kabul edin' diyerek kendi isteklerini bugüne kadar hep bize kabul ettiriyorlardı. Ama bu sefer iş değişti. Neden? Onlar gene aynı numarayı yaptılar bana. Dediler ki 'işte biz istiyoruz yönetim olarak ama senato istemiyor.' Bu sefer dedim ki durun durun devir değişti. Neden? Yahu kardeşim sizin başınızda bir senato var ama bizim başımızda da bir Milli Selamet var ki senin, senin senaton, senin senaton vız gelir dedim onlara' diyor 'Çok işime yaradı. Bütün bu maddeleri böylece onlara kabul ettirdim. Çünkü onlar da Milli Selamet'in bundan başka şey kabul etmeyeceğini biliyorlar.' Ben size ne hatırlatmak istiyorum bütün dışarıdaki ülkeler Milli Görüş'ü bilirler ha. Biz bizim köylümüze anlatamıyoruz. Yoksa yoksa dışarıdakiler, dışarıdakiler bunu bilirler."