ABD'nin 7 Ekim 2023'ten bu yana İsrail'e 17,9 milyar dolarlık askeri yardımda bulunduğu ortaya konuldu.
Brown Üniversitesi Watson Uluslararası ve Kamu İşleri Enstitüsünce hazırlanan "İsrail'in Askeri Operasyonları ve Bölgedeki İlgili ABD Operasyonları İçin ABD Harcamaları 7 Ekim 2023-30 Eylül 2024" başlıklı rapor, ABD'nin, 7 Ekim'den bu yana İsrail'in saldırıları ve Orta Doğu'daki ABD varlığını güçlendirmek için milyarlarca dolar harcadığını gözler önüne serdi.
Raporda, söz konusu tarihlerde ABD'nin katil İsrail'e, Dış Askeri Finansman (FMF) programı kapsamında 6,8 milyar dolar, Demir Işın dahil füze savunma sistemlerinin geliştirilmesi ve yenilenmesi için 5,7 milyar dolar, ağır silahların artırılması için 1 milyar dolar, İsrail'deki ABD stoklarından Tel Aviv'e teslim edilen silahların yenilenmesi için de 4,4 milyar dolar askeri yardım yaptığı belirtildi.
Bu dönemde soykırımcı İsrail'e sağlanan 17,9 milyar dolarlık askeri yardımının bir bölümünün önceki yıllarda yapılan anlaşmalara dayandığı ifade edilen raporda, bu rakamın, söz konusu süre zarfında Washington'un İsrail ordusuna verdiği toplam destek miktarının kamuoyuna yansıyan bölümü olduğu vurgulandı.
Raporda, ABD'nin İsrail'e sağladığı askeri yardımların, FMF, Fazla Savunma Malzemeleri (EDA) ve Yurtdışı Askeri Satışlar (FMS) gibi programların yanı sıra İsrail'deki ABD stokları gibi kanallardan yapıldığı kaydedildi.
Raporda, Washington Post'un (WP) martta ABD'nin İsrail'e 100'den fazla askeri satışa "gizlice" onay verdiği haberine atıfta bulunuldu. WP'nin, ismi verilmeyen Amerikalı yetkililere dayandırdığı, 100'den fazla satışın FMS kapsamında belirtilen miktarın altında kalması nedeniyle kamuoyuna bildirilmeden, sadece Kongre'ye bilgi verilerek yapıldığını aktaran haberinin, İsrail'e silah yardımının miktarının tam olarak bilinmesinin zorluğunu gösterdiğine işaret edildi.
Biden yönetiminin 13 Ağustos'ta İsrail'e değeri 20 milyar doları aşan silah satışına onay verdiği hatırlatılan raporda, ABD'nin 7 Ekim 2023'ten bu yana İsrail'e gönderdiği mühimmat ve teçhizatlar arasında 4 milyon 127 bin kilogram jet yakıtı, 57 bin 155 mm top mermisi, 36 bin 30 mm top mermisi, 20 bin M4A1 tüfeği, 13 bin 981 tanksavar füzesi, 14 bin 100 adet Mk-84 bombası, 8 bin 700 adet Mk-82 bombası, 3 bin 500 gece görüş cihazı, 3 bin JDAM mühimmatı, 3 bin hassas güdümlü havadan karaya Hellfire füzesi ve 2 bin 600 havadan atılan küçük çaplı bombanın bulunduğu bildirildi.
Raporda, Demir Kubbe, Arrow ve Davud Sapanı da dahil olmak üzere İsrail'in tüm füze savunma sistemlerinin, ABD tarafından sağlanan önemli finansmanın yanı sıra hem ABD'de hem de İsrail'de ortak üretimle geliştirildiği vurgulandı.
ABD, 50 yıldan fazladır İsrail'in en büyük silah tedarikçisi
Raporda, Washington'un, "İsrail ordusunun donatılmasında ve ülkenin silah endüstrisinin gelişiminde tarihi rolü olduğu" kaydedildi.
ABD'nin 50 yıldan fazladır İsrail'in en büyük silah tedarikçisi olduğu ve İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana en fazla ABD yardımını İsrail'in aldığı ifade edilen raporda, ABD'nin 1959-2024'te İsrail'e toplam 251,2 milyar dolar askeri yardımda bulunduğu belirtildi.
Raporda, 1978'den bu yana ABD'nin İsrail'e askeri desteğinin istikrarlı şekilde arttığı, en fazla askeri yardımın da Biden yönetimi tarafından onaylandığı vurgulandı.
ABD'den İsrail için ayrıcalıklı askeri anlaşmalar
Raporda, Washington'un ayrıca Tel Aviv'e Orta Doğu'daki diğer ülkelere karşı "nitelikli askeri üstünlük" sağlama konusunda taahhütte bulunduğu, bu çerçevede Orta Doğu'da başka bir ülkeyle askeri anlaşma yapılması halinde "İsrail'in üstünlüğünün korunması için bu ülkeye ek ekipman sağlayan bir anlaşma daha yapıldığı" belirtildi.
Tel Aviv'in diğer ülkelerden farklı olarak Washington'dan yapılan askeri yardımların yüzde 25'ini kendi silah sanayisine harcama izni olduğuna işaret edilen raporda, İsrail'in, ABD tarafından "NATO üyesi olmayan önemli müttefik" kategorisinde sınıflandırılmasının da ülkeye bazı faydalar getirdiği, Tel Aviv'e 2010-2020'de "EDA programı aracılığıyla" 385 milyon değerinde ekipman tahsis edildiği bildirildi.
ABD Kongresinin 1991'de çıkardığı yasayla İsrail'in FMF yardımını mali yılın ilk ayında toplu olarak aldığı kaydedilen raporda, bu paranın askeri yardım yapılan diğer ülkelerin çoğuna üç aylık taksit halinde gönderildiği aktarıldı.
İsrail'in toplu olarak aldığı yardımın ABD Merkez Bankasında faiz getiren bir hesaba yatırıldığı belirtilen raporda, Tel Aviv'in buradan kazandığı faizi geçmişteki askeri borçlarını ödemek için kullandığı kaydedildi.