Ben Babamı Özledim

Ziya Zakir Acar 21.06.2020 15:00:19
“Zaman, durgun bir ırmak gibi sinsi sinsi akıyor, günler geçiyor.”

Vakit hızla ilerlemekte ve ömür saniye,  saniye tükenmektedir. Alınan her nefes ve atılan her adım ölüme insanı daha da yaklaştırmaktadır. Ölümden öteye ise hiçbir telafi yolu yoktur. İnsan için tek telafi yeri ise dünyadır.

 Ama şu da bir gerçektir ki dünyaya bir kez geliyoruz. Hayatı bir kez yaşıyor, çeşitli olaylarla karşılaşıyor, bu olaylara karşı tepki gösteriyoruz. Bazen bocalıyoruz, bazen de onları geride bırakıyoruz. İkinci kez dünyaya gelip de geçmişte yaşadığımız hataları telafi edecek ve böylece hatasız, günahsız, huzurlu bir yaşam sürecek bir imkâna sahip değiliz.

Babaların çocuklarına temennisi; hayatta yorgunluklara değer umarım karşılığında elde edeceğin şeye. Zamanına değer umarım, gençliğine, harcadığın diğer şeylere... Umarım tek bir damla gözyaşı yanaklarından yavaşça süzülürken bir el yetişir ve kurtarır onu ayaklarına düşmeden. Bir gün leb demeden leblebiyi anlar bir de o zirveye taşıdığın insan...

Her insanın babası onun için özeldir. Her zaman babamızın hayatımızdaki ağırlığı çok başkadır. “Yaşam boyunca baba aranır ve özlenir”
Babaya özlem her yaşta aynıdır. Ta… Çocukluktan işler işimize baba sevgisi ve biz ölene kadar da içimizde bir yerlerde yaşamaya devam eder…
Daha küçükken başlarız babamızın arkasından ağlamaya; o, yanından ayrılınca, o işe giderken ağlarız, dışarıya çıktığında ağlarız, Babaya duyulan özlem öyle kocamandır ki küçükken başlar içimizde yer bulmaya ve biz büyüdükçe o da hız kesmeden büyümeye devam eder bizimle birlikte büyür yüreklerimizde…

Babalarımıza özlemlerimiz öyle güçlü bir duygudur ki, içimizde bir volkan gibi patlar, mahveder bizi. Bazen küçük bir çocuk gibi hissettirir, oturup saatlerce ağlarsın! Çaresiz ve mahzun… Bazen de sadece sessizleştirir…

Benim Babam! Yiğit insan. Korku nedir bilmezdin. Mazlumların dostu idin. Haksızlıklara karşı her zaman en önde yürüyen sendin.
Özledim seni babam, tırpan savruluşlarını özledim. Nevruz bayramlarında sırtına yüklediğin yeddi-levin torbası ile köprübaşında beklediğim görüntünü özledim Babam.

Başımı fazla okşamazdın ama bana verdiğin sevginin derecesini gördüğün yeşil gözlerini özledim Babam.
Özledim seni babam, en çok da baba olduğum zaman özledim seni…

Bir babanın çocuklarını nasıl sevdiğini, onlar için tereddütsüz canını vermeye hazır olduğunu, çocukları için bir babanın yapamayacağı hiçbir şeyin olmadığını, ben baba olunca gördüm Babam!

Özledim seni Babam, sabah ezanında bizim için ettiğin duaları, Rabbime yakarışlarını özledim Babam!
Baba tüm dertlerin tek ilacı, Baba huzur, Baba bereket, Baba eli nasırlı, O nasırlı ellerini özledim Babam!


Canlanıyor eski günlerim beynimde hep çağlar,
O ne kahraman asil bir duruştu sendeki babam.
Rüyama girer her gün Araz kıyıları sanki ağlar,
Nerde artık nerde o günler, o bağ-bahçeler babam.

Yeşermez ekinler, başak vermez buğdaylar sensiz,
Ne artık “kır atın” var,  ne “al elma” durur yerinde babam.
Ya uğurlayan dostlar, artık seni soramaz durur, cansız,
Her ölüm yıldönümünde yine gözler buğulu babam.

Neylersin ki kuraldır bu: Bir baba babayı toprağa verir,
Her baba yüreği karşılıksız-beklentisiz babaya erir.
Bir baba babasını nerede olursa olsun, her yerden görür,
Bir baba babasını kaç yaşında olursa olsun bekleyip durur.

Bütün Babaların Babalar Günü Kutlu Olsun