İstibdad-ı Evvel ve İstibdad-I Sanî…

Cahit Kılıç 29.03.2020 21:48:24
Normal zamanda dahi çok okuyan bir insan olarak, şimdilerde tamamen eve de kapanınca; okuma zamanını iyice artırdık. Hâl böyle olunca da kitap üstüne kitap derken daldan dala atlıyoruz. Neler yok ki bunların içinde: Bir defa son yılların rutini hâline gelen bol bol felsefe (Batılı ve İslâm Filozofları), çokça Divan Şiiri, Azerbaycan Şiiri, Edebiyat Araştırmaları ve farklı dallarda edebî ve gündemi ihata eden farklı eserler…
Şu anda elimde okuduğum kitap "SULTAN II. ABDÜLHAMİD HAN'IN GAZZE VE FİLİSTİN İRADELERİ"...
Tamamen Osmanlı arşivlerinden belgelere dayanan bu kitap; Abdülhamid-i Sani'nin 33 yıllık istibdat döneminin tek yüz akı, ya da şöyle diyebiliriz; Osmanlı'nın son zamanlarındaki tek müspet tarafı: Padişahın Filistin ve Gazze iradeleridir.
Ondan ötesi hafiyelerle muhalefet avcılığıdır denilebilir. Şimdikiyle ne de çok benziyor. Zaten onun içindir ki Abdülhamid'i pohpohlayıp göğe çıkarmaya çalışıyorlar.
Amacım kimseye tarih dersi vermek değil. Kendi penceremden bakarak okumaya çalıştığım bir tarih kesitidir.
Ve o tarih, ya da tarihin gerçekleri, çoğunlukla hüzündür, acıdır, can yakıcıdır.
***
1876 yılında Hüseyin Avni Paşa, Mithat Paşa, Süleyman Paşa ve diğerleri (ki bunlar İngilizlerin tuzağına düşenlerdi) el birliği ile Sultan Abdülaziz’i “hâl” ettiler ve tahttan indirdiler.
Avcı, okçu, güreşçi sıfatları ve güçlü kuvvetli bir bedene sahip olan Sultan Abdülaziz’i, Feriye Sarayında altı kişiyle üstüne çullanarak öldürdüler. Bileklerini keserek de“intihar” süsü verdiler…
Bazı tarihçiler, bunun tartışmalı bir konu olduğunu söyleseler de, dev gibi, yiğit bir adamın minicik bir makasla bileklerini kesmesini açıklayamadılar.
Hep düşünmüşümdür, Emevî zihniyeti taşıyan Osmanlı Hanedanı ve tabiî ki o döneme kadar gelen Osmanlı Halifeleri, Ehl-i Beyt dostu olduğunu gizlemeyen, hatta “Kerbelâ’ya Ağıt” şiirini yazan Sultan Abdüaziz’i de o günkü Emevî muhipleri mi “hâl” ettiler.
Hâl işinde en etkili şahsiyet olan Hüseyin Avni Paşa (ki, ölüm şeklinin tespiti için Padişahın cesedinin bugünkü otopsiye benzer bir tıbbî kontrolden geçirilmek istenmesini engelleyen kişi de kendisidir) da, tarih boyunca ve hatta günümüzde de “adı Hüseyin ama zihniyeti Yezid” olanlardan mıydı?
***
Cennetmekân Sultan Abdülaziz’in şiiri şöyledir:
Kerbela'ya Ağıt
Kudretil Ayini Resuli Şah-ı Servere
Katil kastiyle cem oldular bir yere
Nasıl da layık gördüler cismi paki hançere
Ümmet olmak böyle midir Hz. Peygamber’e
Hem ciğeri pareyi Fatıma, nur-i çeşm -i Haydar’e

Biat vacip iken iman etmedi ol lâin
Kurdular dini fesadı oldular dini hain
Hüseyn’e kast fitneyi hayâsız bi’din
Ümmet olmak böyle midir Hz. Peygamber’e
Hem ciğeri pareyi Fatıma, nur-i çeşm -i Haydar’e

İncittiler evlad-ı Resulu hakkında kulu
Vermediler Kerbela’da mazluma bir katre su
Ey hayâsız zalim, senin yüzüne tu
Ümmet olmak böyle midir Hz. Peygamber’e
Hem ciğeri pareyi Fatıma, nur-i çeşm -i Haydar’e

Hüseyn’in katlinin hiç kalır mı yanına
Şimr melun hançer çaldı ol şahın gerdanına
Ey münafık nasıl girdin şah Hüseyin kanına
Ümmet olmak böyle midir Hz. Peygamber’e
Hem ciğeri pareyi Fatıma, nur-i çeşm -i Haydar’e

 Kur’an’ı din-i İslâm’ı meta gibi sattılar
Ehlibeyt’i üryan büryan Şam’a esir ettiler
İnsanlığa reva olmaz böyle bir iş tuttular
Ümmet olmak böyle midir Hz. Peygamber’e
Hem ciğeri pareyi Fatıma, nur-i çeşm -i Haydar’e

Ey Müslümanlar dinlediniz feryat figan ettiniz
Din-i İslam olmuşuz Resul’e iman ettiniz
Ya buna nasıl dayansın Sultan Halife Abdulaziz
Ümmet olmak böyle midir Hz. Peygamber’e
Hem ciğeri pareyi Fatıma, nur-i çeşm -i Haydar’e

***
Evet, ey azizân! Dağ gibi Padişahı “hâl” ettikten sonra, tarihçilere göre Mason Locası üyesi olan bir meczubu, yani Beşinci Murad’ı tahta oturttular. 93 gün sonra da “bu akıl hastasıdır” deyip tahttan indirdiler ve yerine Sultan II. Abdülhamid’i tahta çıkardılar.
1877-78 yıllarında Ruslar ile yapılan 93 Harbi (Hicrî Rumî takvime göre 1293) sonucunda Ruslar, doğuda Erzurum’a kadar, batıda ise Ayastefonos’a (bugünkü Yeşilköy) kadar geldiler.
Bugün iktidarda olanların meşhur anayasa profesörleri ve milletvekili olan bir zat, “93 Harbini İttihat ve Terakkiciler çıkardılalar” demişti. İttihat ve Terakkinin kuruluşu ise 1888.
Aynı Profesör, bir müddet sonra “Sultan Abdülhamid’i de Mithat Paşa öldürttü” demişti. Mithat Paşa’nın ölüm tarihi 1884. Taif’te sürgündeyken Sultan Abdülhamid’in emriyle boğularak öldürüldü.
İyi niyetle diyelim ki, bu meşhur profesörümüz, Sultan Abdülaziz ile Sultan Abdülhamid’in ölümlerini karıştırmıştır.
Ama unutmayalım ki, Mehmet Akif’i bile çileden çıkaran devr-i istibdat, günümüzde geldi bizim başımıza musallat oldu. O kafa, bugün aynı kafa…
Ancak yine yazının başına dönersek ve kitapta fotokopileri yer alan bütün belgelerden de anlaşılıyor ki, Filistin, özel olarak korunmuş ve kollanmıştır.
Ve…
Eğer bugün o topraklarda bir zulüm varsa, Osmanlı’dan kaynaklanan bir zulüm değil; bilakis Osmanlı’yı arkadan vuran Araplardan kaynaklanmaktadır…